Yeni bir yaşam alanı oluşturken, öncelikle belirlenen hedef kitlenin ihtiyaçlarını mimar olarak göz önünde bulundururuz. Gündeliğin olumsuz yönlerini olumluya çevirebilmek için projeyi ayrıntılandırır, gerekli çözümleri ortaya koyarız. Bu durum sadece mimarideki yapı estetiği ve yapı fonksiyonelliği anlamında değil, site fonksiyonlarını planlama ve hangi ihtiyaçlara cevap vereceğini düşünme anlamındadır…
Bu amaçla yola çıktığımız projemiz Evzen’de huzur verici, yalın, fonksiyonel fakat gösterişli “Zen Kültürü” nden ilham aldık ve bambaşka bir yaşam alanı oluşturmaya çalıştık.
Mimarisi ve yaşam konsepti ile sosyalleşebilmeyi de beraberinde getiren, içerisinde pek çok aktiviteyi barındıran ve odak noktasında “binicilik kulübü” bulunan projemiz Evzen’i, özlemi duyulan bir “yaşam evreni” gibi hayal ettik…
Yaşam konseptinde kesinlikle kendine ve ailesine zaman yaratan ve yaşamını ertelemeyen insanlarımızı ve ailelerimizi hedeflemiş durumdayız. Gündelik hayatımızda bazı sosyal aktiviteler için özellikle ayırmamız gereken ciddi zaman dilimleri söz konusudur. Zamansal fakirlik olarak adlandırabileceğimiz bu durum karşısında geliştirmiş olduğumuz Evzen projesi nitelikleri sayesinde, özellikle atlara ilgi duyan kullanıcılara zaman açısından ciddi bir kazanım sağlayacaktır.
Binicilik, pasif bir spor gibi algılanmasına karşın çok ciddi bir efor sarfiyatı gerektirmesi ve özellikle gelişim çağındaki çocuklarda özgüveni arttırması bakımından çok önemli bir spor, bir aktivitedir.
Evzen, İzmir ‘de faaliyetlerini sürdüren Bahadır İnşaat A.Ş. tarafından Urla – Yelaltı bölgesinde uygulanmak üzere hazırlandı. 12 dönüm üzerinde 9 adet ikiz konuttan (herbiri 230 m2) ve sosyal alanlardan oluşturuldu. En önemli özelliği sitenin içinde bir padok olması ve zen esintileri taşıyan bir mimari proje olması…
Evzen’i tasarlarken sitenin sosyal yaşantısını ve her bir kullanıcının bireysel ihtiyaçlarını ön planda tuttuk. Cephe kaplamalarında, iç mekanlarda mümkün olduğu kadar çok doğal malzeme kullandık. Suyun rahatlatıcı etkisinden faydalandık. Yenilenebilir enerji kaynaklarını ve ihtiyaca yönelik olarak akıllı ev otomasyonunu kullandık.
Aktivite ve yaşam alanları birbirinden ayrı tuttuk. Konutlar, yüzme havuzunun,ahşap terasların, kum-çakıl havuzlarının ve yeşilin olduğu ortak alana doğru yönlendirildi. Dingin ve huzur verici içe dönük bir yaşantı oluşturuldu. İkiz konutlar ahşap bir duvar ile birbirlerinden kopartıldılar. Bu ayrım suyla birlikte pekiştirildi. Ahşap duvarda bulunan şelaleden akan suyun toplandığı çakıl havuzu terasın içine kadar sokuldu. Böylece bahçe ve teras bütünleştirildi. Zen havuzu, terasın bir duvarının ahşap diğer duvarının taş ile kaplı olması, akan su sesi gerçekten huzur verici bir teras oluşturmamızı sağladı. İçe dönük olarak oluşturduğumuz bu alanın sırtını döndüğü 6 dönüm ise aktivitelerin yapılabileceği alan olarak düşünüldü. İçinde basketbol potalarının, paten ve kaykay pistinin, oyun parkının ve bir PADOK ’un olduğu… Bu sitenin çocukları gerçekten çok şanslı olacak…
Burçin Demirci, Mimar